Kütahya Kalesi
Kütahya Kalesi, Kütahya şehrinde Bizanslılar‘dan kalma kale.
Bizans imparatorları şehre hakim yüksek ve sarp bir tepe üzerine şato yaptırarak buraları burçlarla tahkim etmişler ve şatoyu iki kat sur içerisine almışlardır.
Kütahya Kalesi, mavi ve kırmızımsı bir yalçın kaya üzerinde beşgen şekilli, sağlam ve süslü bir yapıdır. Bir tepe üzerinde yüzük gibi duran bir kaledir. Kalenin etrafı yaklaşık üç bin metredir. Dört tarafı yalçın kaya ile çevrilidir, etrafında hendeği yoktur fakat kale surlarının altı uçurumdur. Kalenin kuzey doğusunda Germiyan eseri olan Kale-i Bâlâ Camii ve bir de çeşme bulunur.
Ulu Camii
Yıldırım Beyazıt Camii adıyla da bilinir. Yıldırım Bayezid zamanında (1381-1384) yapılmaya başlanmış, 1401 de tamamlanmış, Kütahya’nın en büyük ve en güzel camisidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferi sırasında Mimar Sinan tarafından tamir edilmiş olan dikdörtgen planlı avlusuz cami, 1893 yılında II. Abdülhamid Han zamanında büyük onarım görmüş ve kubbeli olarak son şeklini almıştır.
Arkeoloji ve Çini Müzesi
Medrese binası 1314 yılında Germiyan Beylerinden Umur bin Savcı tarafından yaptırılmıştır. Vacidiye Medresesi olarak da anılır. Kesme taştan inşa edilen yapının girişi Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtmaktadır. Kapıları kubbeli, orta mekâna açılan dokuz küçük odası vardır. Müzede yer alan vitrinlerde Geç Miyosen döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir. Arkeoloji Müzesindeki en önemli eserlerden biri de, Amazonlar Lahdi’dir. Çavdarhisar-Aizanoi’de yapılan kurtarma kazısında bulunan lahit, yüksek kabartma tekniği ile yapılmıştır. Müze 1965 yılında ziyarete açılmıştır.
Germiyan Konakları
Çinili Camii
Aizanoi Antik Kenti
Aizanoi Antik Kenti Kütahya Çavdarhisar ilçe merkezinde, Kütahya’ya 50 kilometre uzaklıktadır. Penkalas (Kocaçay) Irmağı’nın yukarı kesiminde tanrıça Meter Steunene’nin kutsal mağarası civarında yaşayan Frigyalılar’ın öncüsü olarak antik kaynaklarda geçen Azan adlı mitoloji kahramanının, Su Perisi Erato ile efsanevi Kral Arkas‘ın birleşmesinden Aizanoi şehrinin ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Kossuth Müzesi (Macar Evi)
Kossuth Evi Müzesi, Kütahya’da 1982’den beri ziyarete açık olan bir 18. yy Türk evidir. Evin sahibi Şeyh Bedreddin Efendi’dir. Bu evde 1850-1851 yıllarında yaşamış olan Macar Devrimi önderlerinden avukat Lajos Kossuth’a ait özel eşyalar ve Macar kültürü ile ilgili objeler sergilenir.
Dumlupınar Şehitliği
Kütahya Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Şehitliği, Dumlupınar Meydan Muharebesi‘nde ölen Türk askerleri anısına Kütahya‘nın Dumlupınar ilçesinde 1992 yılında Kültür Bakanlığı tarafından yaptırılan şehitliktir. Büyük Taarruz’un 70. yıldönümü olan 30 Ağustos 1992 günü hizmete açılmıştır.
Projesi mimar Nejat Dinçel tarafından çizilmiştir. Şehitlikte adları tespit edilebilen 500 er ve 100 subayın mezar taşı yer alır. Mezarlık bölümü dışında namazgah, şadırvan, otopark bölümlerinden oluşur.
Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı
Atatürk, 31 Ağustos 1922 günü muharebe meydanını gezerken şehitler arasında düşman topçu mermisinin açtığı çukura gömülmüş bir sancaktar görür. Bu aziz şehit, toprağın üstünde katılaşmış kolu ile sancağı dimdik tutmaktadır. Manzara karşısında duygulanan Başkomutan, savaş sonrasında yapılacak Şehit Asker Anıtı için bunun sembol alınmasını emreder.
Atatürk, 30 Ağustos 1924 günü anıtın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bu anıtın taşıdığı anlam ve önemle ilgili olarak; ‘‘Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk Devleti’nin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ebedi hayatı burada taçlandı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçuşan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır. Burada temelini attığımız ‘‘Şehit Asker Abidesi’’ işte o ruhları, o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını, fedakâr ve kahraman Türk Milleti’ni temsil edecektir. Bu Abide Türk vatanına göz dikenlere, Türk’ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, cesaretini, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır.’’ tarihi sözünü söylemiştir.
Bu Anıtın temeli 30 Ağustos 1924 tarihinde Atatürk tarafından Zafertepe’de atılmış ve 1927 yılında törenle ziyarete açılmıştır. 1961 yılında 220 Sayılı Yasa ile Anıtın, olayın geçtiği Berberçam Tepesi’ne taşınması kararlaştırılmış, 1964 yılında Zafertepe’de Zafer Anıtı’nın yapılması ile yerinden kaldırılarak Afyonkarahisar Müzesine taşınmış, 1979 yılında şimdiki yerine yapılarak 30 Ağustos 1979 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Hayme Ana Türbesi
Hayme Ana, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin ninesi, Ertuğrul Gazi’nin annesidir. Oğuzların Bozok Kolu’nun Kayı Boyu’na mensup bir Türkmen (Yörük) kızıdır.
Kayı Boyu önce Ankara’nın batısındaki Karacadağ yöresine yerleşmiştir. Ankara’nın batısındaki Haymana ilçesi adını Hayme Ana’dan almıştır. Osmanlı obasının Söğüt ve Domaniç’e yerleşmesiyle belli bir dönem devlet idaresini eline alması ve devletin kuruluşunda hayati rol oynaması sebebiyle “Devlet Ana” olarak da anılmıştır. Ölümü üzerine Domaniç ilçesine bağlı Çarşamba Köyü’ne gömülmüştür.
Yeniköy Peri Bacaları
Peribacası, ince uzun, kurak havzalardan ve kırgıbayır yüzeylerinden çıkan, vadi yamaçlarından inen sel sularının yeri aşındırmasıyla oluşan bir kaya oluşumudur. Peri bacalarının gövdeleri genellikle yumuşak minerallerden ve tepesi sert, daha zor aşınan kayadan oluşur. Gövdeleri genellikle konik şekle sahiptir. Şekilleri erozyon biçimlerine göre değişir. Farklı mineral katmanları (sedimanter ve volkanik kayaç) gövdelerinde farklı renklere sebep olabilir. Çapları 1 ila 15 metre arasında değişir, bu sınırlamanın dışına çıkan oluşumlar peri bacası olarak sınıflandırılamazlar.